Açıklama

o-ilde-12-mahallede-secim-sandigi-kurulmayacak-h1443108613-0d7f7aDeğerli satranç ailemiz,

7 Kasım 2016 Türkiye Satranç Federasyonu Olağan Genel Kuruluna Başkan adayı olarak katılmak isteğimi  açıklamıştım.

Bu süreçte neler yaşandı kısaca açıklamak istiyorum.

20 Eylül 2016 tarihinde aday olacağımı açıklamıştım. Bu tarihin çok geç olduğu konusu bana yöneltilen en büyük eleştiridir.

Elbette ki haklılık payı olan bir eleştiri. Ancak Temmuz’dan bu tarihe kadar geçen süreçte aday olması beklenen farklı isimlerin ortaya çıkmaması aday adayı olmamdaki en büyük etkendir. Kendileri resmen ilan etmedikleri için burada onların isimlerini yazmak doğru olmaz diye düşünüyorum. Bu isimlerin ortaya çık-a-maması sonucunda seçimlerin tek adayla gerçekleşeceğini görmek için uzman olmaya da gerek yoktu. Bu süreçte adaylığımı açıklamam öncelikle demokratik bir hak ve medeni bir tepki olarak algılanmalıdır.

1482858.jpgYapılan işleri beğenirsiniz veya eleştiriler getirirsiniz. Ancak seçim sürecinde ortaya çıkmaya cesaret edememek, sessiz kalmak, mevcut durumu kabullenmek anlamına gelmektedir.

Hiç kuşkusuz birden fazla adayın ortaya çıkması ve eleştirilerini, önerilerini sunması Türk Satrancına fayda sağlayacaktır. Ancak ne yazık ki böyle bir durum yaşanmadı, yaşanmasına müsaade edilmedi.

Elbette ki çok az bir zamanımız vardı. Bu zaman darlığı içinde yapılması gereken işlerin başında da Danıştay’ ın iptal ettiği ve sadece bu dönem federasyon seçimlerinde son kez uygulanacak olan % 15 delegenin oyunu alma şartı vardı. Bu kısa sürede desteğini bana açıklayan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yönetime imza verdiğini söyleyen ama seçimlerde beni destekleyeceğini söyleyen veya seçim sırasında karar vereceğini belirten kulüpler de oldu. Benim geç adaylık açıklamam nedeniyle önceden söz verdiği için sözünden dönemeyen arkadaşlarımız da oldu. Hepsine canı gönülden teşekkür ediyorum.

Yeterli delege imzası toplayamamam sonucunda başkanlığa resmen aday olamadım. Ancak web sayfamda eleştirilerimi, önerilerimi ve yapmak istediklerimi yazmaya devam edeceğim.

https://abidinunal.wordpress.com/

Biten değil henüz yeni başlayan bir süreçten bahsediyorum.

Bizler satranç ailemizin içindeyiz ve çalışmaya devam edeceğiz. Her iki/dört yılda bir ortaya çıkan klasik muhalefet anlayışında olmayacağımızı, üslup konusunda farklılığımızı ortaya koyacağımızı ve proje üretme konusundaki çalışmalarımıza devam edeceğimizi buradan duyurmak isterim.

Kısaca, Ülkemiz satrancına faydalı işler üretmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

En içten sevgi ve saygılarımla

Abidin Ünal

Fiziksel Koşullar

salon9.jpgFiziksel koşulların iyileştirilmesi;

Satranç kendisine ait tesisi olmayan sporların başında geliyor.

Büyük organizasyonlarda salonunun uygunluğuna göre otel bulmak Federasyonun önemli işleri arasında.

Aslında tesis sorunumuzun son 16 senede çözülmüş olması gerekiyordu. Ancak olabilecek olan ilk ve son tesisimizi de yönetimin kötü hamleleri ile işlevsiz hale getirmeyi başardık. Üstüne de yüklü bir borç ödeyeceğiz.

Kulüplerimizin ve derneklerimizin kullandığı mekânlar kendi ihtiyaçlarına ancak yeter durumdadır. Buralarda yapılacak turnuvalar çoğu zaman yerel etkinlikler düzeyini geçemez.
Her şehirde, içinde satranç takımı, saati, bilgisayar sistemi, il temsilcisinin ve diğer kulüplerin kullanabileceği bölümleri olan aktif ve çok amaçlı kullanılabilen salonlar yapmamız gerekiyor. Bunu mümkün kılmak için ise; öncelikle sponsorluk sistemini sonrasında ise yap-işlet devret tarzında çeşitli yöntemleri devreye sokmamız gerekmektedir. Bu salonların asıl sahibi ve yöneticisi federasyon olacaktır. Yer sorunu yaşayan, eğitim salonu ihtiyacı olan kulüplerimize de bu salonlarda uygun koşullarda kullanım alanı verilecektir.

Her turnuvayı yer sorunu nedeniyle farklı yerlerde düzenlemek yerine her şehir kendisine ait bu salonlarda malzemeleri taşımadan daha nitelikli turnuvalar yapabilecektir.

Ülke çapında, yer sorunu nedeniyle başlangıçta hafta sonlarına sıkıştırılan turnuvalar, sonrasında iki günde turnuva yapmanın kolaylığı ile birlikte çocuk turnuvalarının ciddi biçimde artmasına neden olmuştur. Bu yarışmaların haftanın yedi gününe yayılmasına ve yetişkinlere yönelik turnuvaların artırılmasına destek vermek zorundayız. Bu salonlar sayesinde bu hedeflere de ulaşmak mümkün olabilir.

Satrancın sadece yarışma değil; mücadele, bilim, sanat ve kültür olduğunu savunuyorsak bu salonları sadece turnuva zamanı değil her gün satranç oynamak isteyenlerin buluşma noktası haline getirmemiz gereklidir.

Kütüphanesinden, bilgisalon11sayarlarından satranç severlerin yararlanabileceği, ustalar ile birlikte kahve içerek analiz yapabileceği, verimli kullanılan yerler haline getirmeliyiz.

Bürokratik Sıkıntılar:

Prosedür ve talimatların güncel koşullara uygun hale getirilmesi konusu ile de bağlantılı olarak, bir satranç severin bu sporu öğrenmesinden başlayarak, kulüplerimizin yaşadığı mevzuatımıza dair zaman kayıplarını, bir sporcu transferinde uğraşılmak zorunda kalınan kırtasiye işlerini, antrenör ve hakemlerimizin daha nitelikli olabilmesini sağlayacak olan düzenlemeleri hızla yeniden düzenlememiz gerekir.

Prosedürler üzerine basit bir-iki örnek vermek isterim;

TSF- TK-PRS/06 LİSANS İŞLEMLERİ UYGULAMA PROSEDÜRÜ

  1. Madde: Transfer için öngörülen belgelerin eksiksiz ve tam olarak federasyona şahsen veya posta yolu ile iletilmesi gereklidir.

Transfer için gerekli belgeler:

  1. İlişiksiz Belgesi (Form No: PRS–06/02) / Geçici Transfer Belgesi (Form No: PRS– 06/05)
  2. Taahhütname, (Form No: PRS–06/03)
  3. Mevcut kulübü adına düzenlenmiş tescil belgesi, (Form No: PRS–06/04)
  4. Lisans tescil bedeli ödeme makbuzu veya dekontu,
  5. Bir adet resim,

Göreceğiniz gibi ciddi bir evrak işi sizi bekliyor.

Ayrıca sporcu ile yapılacak sözleşme burada yok. Bu sözleşme aslında her şeyi çözecek hukuki belgedir ve tüm işlerimizi bu belge üzerinden yapabiliriz.

Büyük şehirlerde ilgili kulüp yetkilisini bulacaksınız, il temsilcisi ile buluşacaksınız vs vs… hele hele ilgili kulüp ortada yoksa bu sefer Federasyon ile yazışmalara girmeniz gerekir ki bu da ayrı bir süreç gerektirir. Zamanın çok değerli olduğu günümüzde insanlara daha kolay çözümler sunmak gerekir. Bunun çözüm yolu sporcu ile yapılan sözleşmedir ve bonservis bedellerinin gerçek rakamlarla sözleşmelere girmesini sağlayacak hukuki düzenlemenin yapılmasıdır.

Satranç Eğitim Merkezinin yeterlilik ve açılması için gerekli olan prosedür henüz yeni olmasına rağmen ilginç maddeler barındırıyor.

Merkezin metre karesinden zemine döşenen parke-halıya kadar detaylar yazılmış.

Merkezin Yeterlilik Ölçütleri

  1. Madde: Merkezin Boyutları: Merkez, kurulduğu il, ilçe, belde, semt koşullarına uygun olarak, yeter büyüklükte olmalıdır. Eğitim sınıfları, en çok 15 sporcuya seslenecek biçimde, 25 m2 den küçük olmamalıdır. Kullanım alanı 25 m2 den küçük olmamak üzere bir dinlenme salonu bulunmalıdır

Eğitim sınıfları neden en çok 15? Çift sayı olsa eğitim yönünden daha iyi olmaz mı örneğin 20?

  1. Madde: Merkezde, satranç eğitimi almak üzere kayıtlı olan herkes, Türkiye Satranç Federasyonu tarafından verilen sporcu lisansına sahip olmak zorundadır.

Nasıl yani?

Eğitim almak isteyen neden sporcu lisansı almak zorunda olsun? Belki sadece öğrenmek için gelmiştir, yarışmalara gireceği zaman zaten lisans çıkaracaktır?

Bir Öneri :

Öncelikle bir konuda fikir birliğine varmamız gerekiyor. En son Türkiye Küçükler Şampiyonasına 2,236 sporcu katılmış. Bu rakam bu yıl daha da artacaktır. Bu Şampiyona sonucunda Ulusal Takıma sporcular seçiyoruz. Seçme ölçütleri açısından bakıldığında sporcu sayılarının bazı kategorilerde tur sayısına uygun olmadığını görüyoruz. Amacımız sağlıklı koşullarda, fiziksel yeterliliğe sahip salonlarda Ulusal Takım havuzuna sporcu seçmek mi? Yoksa yarışmaya katılım sayısında rekor denemesi yapmak mı?

salon6_rekor.jpgRekor denemesi ise bunun için 2-3 bin sayısı yerine 5.000-10.000 sporcunun katıldığı gerçek bir yarışma organize ederek Guinness Rekorlar kitabına girebiliriz. Federasyon olarak bu tip bir organizasyonu rahatlıkla yapabileceğimizi düşünüyorum.

Eğer ulusal takıma sporcu seçeceksek artık bu yarışma formatını değiştirmek zorundayız. Hem fiziksel koşulların yetersizliği hem de aşırı kalabalık ve stres, sağlıklı sonuç alınmasını olanaksız kılmaktadır.

2013 yılında Limra’da düzenlenen Küçükler Şampiyonası sonrasında 7-8 yaş kategorilerinin yarışmadan ayrılması ve farklı bir formata alınması düşüncesi (bir fikir birliği olduğu halde) bir türlü hayata geçmemiştir. Ulusal Takıma 7-8 yaş kategorilerinden sporcu seçmenin tek ölçütü Küçükler Şampiyonası değildir.
Bu konuların ayrıntılarına ve Kulüplerimizin ekonomik yönden nasıl güçlendirilmesi gerektiğine devam edeceğim.

***-devam edecek***

Seçim Sistemi ve mevzuatımız

Seçimlaw_logo_site Sistemi ve mevzuatımıza dair;

Seçimler hakkında yapılan eleştirilerin en başında oy kullanacak delegeler konusu yer almaktadır.

Vizesini yaptırmış olan sporcu, antrenör, ve hakemlerin delege olamaması , başka bir deyişle, satrancın içinde aktif bir şekilde yer alan insanların karar verme mekanizmalarından uzak tutulmaları,  aktif olmayan satranççıların yani en az 1 yıldır vizesiz olan insanların 4 yıl boyunca Türk Satrancı ile ilgili tüm hayati kararları verecek olan ekibi seçecek olması bize göre ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Ayrıca, mevcut yönetim üyelerinin, farklı şehirlerdeki kulüplerden delege gösterilmelerinin de, kulüplerimiz açısından bakıldığında, etik yönden hoş bir görüntü vermediğini belirtmek isterim. Buna kulüplerin mi, yoksa mevcut yönetimin mi ihtiyacı olduğunu sorgulamak gerekir. Bu konuyla ilgili olarak, şöyle bir itiraz gelebilir: “bu tür delege göstermeler eskiden de vardı”. Eski-yeni üzerinden bir tartışma içine girmeden önce  şunu vurgulamak isterim; eskiden de olsa bu yapılan uygulama doğru mudur?

Satranççı olmayan delegelere yönetim adayları hangi projelerini anlatabilir, ya da bu delegelerin bu projeleri değerlendirme yeterlilikleri var mıdır?

Seçim sistemimizin değişmesi artık zorunludur. Bu sistemin değişmesi ve hem akıl ve mantığa, hem de demokratik kriterlere uygun hale getirilmesi için yasa değişikliği gereklidir ve bu konuda görevde olduğum sürece çalışacağıma ve değiştireceğime söz veriyorum.

Peki, eleştirmek kolay, çözüm önerilerin nelerdir derseniz, onları da şöyle sıralayabilirim:

  • Bir kulüpten delege olma şartının başında; o delegenin en az iki yıl ilgili kulübün üyesi olması ve başka şehirlerden -vekalet yolu da kapalı olmak üzere- delege olunamaması şartının getirilmesi gereklidir.
  • Liglere katılan kulüpler dışında, liglere (illerdeki yarışmalar da dahil olmak üzere) katılmayı tercih etmeyen ve en az iki yıldır eğitim veren eğitim kulüpleri ile en az dört yıldır faal olan satranç derneklerinin de Genel Kurulda temsil ve oy kullanma hakkının verilmesi gerekir.
  • Sporcu, antrenör ve hakemlerin de vizeli/vizesiz ayrımı yapılmadan delege olmasının önü açılmalıdır.
  • Satrancın içinden gelenlerin yolunu açmak ve delege sayısındaki sınırı arttırmak öncelikli görevimiz olacaktır.

Her ne kadar geçen zaman içerisinde çeşitli güncellemeler ve/veya tadilatlar yapılmış olsa da 2000 yılından bu güne mevzuatımızı oluşturan prosedür ve talimatların da günümüz koşullarına göre yeniden ciddi bir biçimde ele alınmasının zamanı gelmiştir.

Talimat ve prosedürlerin yeniden düzenlenmesi iş ve işlemlerini 2016-17 sezonu sonuna kadar  bitirmeyi hedefledik. Bunun için sadece bu iş ile ilgilenecek olan ve tabii ki daha önceki yazılarımda vurguladığım “liyakat” beklentilerine uygun olarak, yetkin kişilerden oluşan bir ekip kuracağız. Bu ekibin tek görev ve hedefi, Yönetim Kurulu bilgisi dahilinde, sezon tamamlanmadan bu işleri bitirmek olacaktır.

*** -devam edecek***